İran’ın BM Daimî Temsilcisi Emir Said İrevani, Perşembe günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı Caroline Rodriguez Burkett’e hitaben yazdığı mektupta ABD'nin İran’a yönelik suçlamalarını asılsız ve temelsiz olarak nitelendirdi.
İrevani yazdığı mektupta şu ifadeleri kullandı:
“Güvenlik Konseyi, BM Şartı çerçevesinde sorumluluklarını yerine getirmeli ve Siyonist rejimin vahşi saldırganlığına son vermek, Gazze ablukasını kaldırmak, koşulsuz, acil ve kalıcı bir ateşkesi sağlamak, kapsamlı insani erişimi temin etmek ve Filistin halkının büyük ıstırabına son vermek için derhal harekete geçmelidir.
İran, ABD temsilcisinin 9929 no’lu Güvenlik Konseyi oturumunda "Ortadoğu’daki durum, özellikle Filistin meselesi" başlıklı gündem maddesi çerçevesinde Gazze’deki ateşkes tasarısı oylamasından önce yaptığı asılsız suçlamaları kesin bir dille reddetmiştir. Bu suçlamaların hiçbir yasal dayanağı ya da itibarı yoktur.
Tam da Güvenlik Konseyi’nin eşi benzeri görülmemiş bir acı çeken Filistin halkına yönelik bombalamaların, zorla yerinden edilmelerin, açlığın ve sistematik altyapı yıkımının sona erdirilmesi için birlik ve aciliyetle hareket etmesi gereken bir dönemde, ABD bir kez daha Konsey’in görevlerini yerine getirmesini engellemeyi ve başkalarına karşı siyasi ve art niyetli suçlamalar yönelterek kamuoyunu yanıltmayı tercih etmiştir. Bu durum üzüntü verici ve utanç kaynağıdır. Bu bilinçli yön saptırmanın tek bir hedefi vardır: işgalci Siyonist rejimini uluslararası hukukun sürekli ve ciddi ihlallerinden dolayı hesap vermekten muaf tutmak.
Daha da vahimi, Güvenlik Konseyi’nin seçilmiş üyeleri tarafından sunulan, acil, kalıcı ve koşulsuz bir ateşkesin sağlanması ile engelsiz insani yardımların garanti altına alınmasını amaçlayan karar tasarısının ABD tarafından veto edilmesidir. Bu eylem, BM Şartı gereğince Güvenlik Konseyi’ne yüklenen sorumlulukların açık bir ihlali ve kötüye kullanımıdır. Bu, münferit bir olay değil, son on dokuz ay boyunca İsrail rejiminin Gazze’ye yönelik soykırımsal savaşında gördüğümüz son derece endişe verici bir modelin devamıdır. ABD, işgalci rejimi bir kez daha destekleyerek ve onu hesap vermekten alıkoyarak, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere on binlerce sivilin ölümüne ve Gazze'nin çöküşün eşiğine sürüklenmesine neden olan yıkıcı askeri kampanyanın sürmesine fiilen katkıda bulunmuştur.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Filistin halkını destekleme konusundaki temel tutumu ve onların işgale karşı meşru mücadelesine olan desteği, tamamen BM Şartı, uluslararası hukuk ve özellikle Güvenlik Konseyi kararları da dâhil olmak üzere ilgili BM kararlarına dayanmaktadır. Başkalarını, Siyonist rejimin yasa dışı ve vahşi kampanyasının sonuçlarından sorumlu tutmak, gerçekleri kasıtlı olarak çarpıtmaktan ve bu rejimi işlediği suçlardan aklama girişiminden başka bir şey değildir.
Konseyin birçok üyesinin de söz konusu oturumda doğru şekilde vurguladığı gibi, Gazze’deki savaş suçları ve insani felaket karşısında kararlı bir şekilde harekete geçilmemesi, Güvenlik Konseyi’nin itibarını zedelemekle kalmaz, aynı zamanda Filistin halkına yönelik daha fazla suç işlenmesine de zemin hazırlar.
Güvenlik Konseyi, BM Şartı’na uygun olarak sorumluluklarını yerine getirmeli; Siyonist rejimin vahşi saldırılarını sona erdirmek, Gazze ablukasını kaldırmak, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkesi derhal sağlamak, kapsamlı insani erişimi garanti altına almak ve Filistin halkının büyük acılarına son vermek için harekete geçmelidir. Seçici yaklaşımlar, çifte standartlar ve siyasi kaygıların yaygın suçlar karşısında yeri olmamalıdır.”
yorumunuz